Gerçekliği (reality) sorgulayacağız. Her şey hayal ya da insan beyninin kurgusu olabilir mi? Uzay zaman boyutu nerden geliyor? Özellikle zaman, daha üst bir boyutun bizim uzay boyutumuzdan erişebildimiz bir bölümü olabilir mi? Her şeyin hologram ya da simülasyon olma ihtimali nedir?
Gerçeklik Nedir? Gerçeklik Algısı ve Her şey Hayal mi?. Gerçeklik nedir? Optik yanılsama nedir? Beynimizin oyunları mıdır? Algılarımız bize çeşitli oyunlar mı oynar? Gerçeklik algısını kaybedince neler olur? Yaşadığımız uzay-zaman boyutunda gerçek olarak gördüğümüz, algışadığımız evren psikolojik ve fiziksel bir yanılsamadır desek her halde yanlış olmaz. Bir an bilimden uzaklaşıp gerçekliği değiştirebildiğimiz fantastik bir gerçeklik taşına sahip olduğumuzu düşünelim. Yani uzay-zaman ve insan beyninde manipülasyon yapabileceğiz…
Gerçekliğin tek ve değişmez olması zamanın tek yönde akması gibidir… Zaman ve gerçekliğin tek olması bizim evrenimizde bizim yaşam formumuz için bir gereklilik. Fakat bu gerekliliği fantastik taşlarla olmasa da bazı nörolojik bozukluklar ile değişik algılamak mümkün. Zamanda yolculuğun teoride mümkün. Peki gerçeliğin doğası için de aynı şeyi söyleyebilir miyiz?
Her Şey Hayal mi? Gerçeklik Nedir?
Gerçekliği (reality) sorgulayacağız. Her şey hayal ya da insan beyninin kurgusu olabilir mi? Uzay zaman boyutu nerden geliyor? Özellikle zaman, daha üst bir boyutun bizim uzay boyutumuzdan erişebildimiz bir bölümü olabilir mi? Her şeyin hologram ya da simülasyon olma ihtimali nedir?
Gerçeklik Nedir? Gerçeklik Algısı ve Her şey Hayal mi?
Gerçeklik nedir? Bu sorunun cevabını hem bilim hem felsefenin konusu. Sicim teorisi, M Kuramı gibi modern kuramlara göre evren bir hologram olabilir. Biz insnalar daha üst boyuttaki ya da evrenin kenar fiziğinden ya da 5. boyuttan yansıyan hologramlarız. Gerçeklik çoğunlukla algılarımıza, içinde bulunduğumuz üç uzay ve bir zaman boyutuna göre, alışkanlıklarımız, beynimizin nesneleri örüntülemsine göre hatta yaşam görüşümüze göre bile değişebilir.
Gerçeklik (Realite) Nedir?
Gerçeklik bir algıdır. Oliver Sacks (beyin ve nöroloji öyküleri) kitaplarında bu konuyu çok iyi anlatır. Gerçekliğin yani renk algısaının, 3D algılarının nasıl değiştiğinden bahseder. Zaman algısını yitirenler, kör olup da kör olmadığını iddia eden yani körlük kavramını unutanlar, ölüm algısını unutanlar diye sıralanır bu öyküler. Bu insanlar tamamen farklı bir realiteye sahip dünyada yaşarlar.
Aslında deha ve sanat denilen şey beynin standart gerçekliğin dışına çıkmasıdır. Bütün sanatçılar gerçeklik duygularını çok daha üst seviyeye taşırlar. Dostoyevski Sendromu denilir bu duruma. Sanatkar olmak, deha olmak gerçekliğin ve algıların ağır tahribattan ötürü olabilir mi? Dostoyevski Sendromu için TIKLA
Yine yaşamın temeli bilgi ve enerjidir. Belki de başka bir boyuttan evrenimizi izleyebilsek her şeyi elektro manyetik dalgalar olarakalgılayacağız. Belki de Katı olarak gördüğümüz her şey bir anda enerji dalgacıkları ya da bilgi taşıyan kodlar gibi görünecek. Scim kuramı bize yaşamın temelini, bütün atom altı parçacıkları oluşturan iki boyutlu titreşen, enerji ve bilgi dolu parçacıkların oluşturduğunu söyler. Yani atom altı dünyada bizim gerçekliğimiz enerji ve bilgidir. Yine her şey elektromanyetik dalgalar denizinde yüzer. Ses, ışık, renk hepsi… Sadece bizim psikolojik yapımız ve algılarımız her şeyi katı olarak algılar ve gerçeklik verir.
Beynin ve Gerçeklik Algısı
Uzun süre kör olanlar artık görmeyi, renkleri, ışığı ve bütün imgelerini unuturlar. Gerçeklik artık farklı bir boyuttadır. Tekrar görmeye başlayan bu bireyler nesneleri, insnaları görürler fakar neye baktıklarını anlayamazlar. Bir insan ile bir kanepeyi ayırt edemezler. Çünkü gerçeklik burada biraz da deneyimlerimizle ilgilidir. Gördüklerimizin gerçek formu farklı olabilir.
Hologram ya da Simülasyonda mı Yaşıyoruz?
Yaşam üst gerçeklikten süzülen bir hologram yansıması olabilir. Üst gerçeklik ile bizim gerçekliğimiz birbirinin farklı yansımaları olabilir… 3D resim sanatçıları gerçeklik duyumuzla alay edercesine resimler çizerler… Derinliğe sahip bu resimler aslında sadece bir yanılsamadır. Ama gerçektir de… Yine streogram çizimler görünüşte anlamsız çizgilerden ibaret olsalar da iki göz arasındaki açı farkından yararlanarak bizlere harika 3D resimler sunarlar. Bu da gerçekliğin bir algı olduğunu bize gösterir.
➡️ İnsan hologram yansıması mı? Yoksa similasyonda mıyız? Ayrıntılar için buraya dokunun.
Toplumsal Gerçeklik ve Algılar
Toplumsal yaşamda, katı ve tek bakış açımızı bırakmalıyız. Yaşama, insana yüzlerce hatta binlerce bakış açısıyla bakıp bütün tartışılmaz doğruları ve katı kuralları bir kenara bırakınca sadece insanı görürüz. Sadece evreni görürüz, sadece diğer canlıları görürüz. Her şeyi net görmek apayrı bir şey olsa gerek.
Yaşamdaki bütün ayrımlar aslında gerçekliğimizin tek olmasındandır. Kendi yaşantımız dışına çıkıp, “faklı” yaşamları ve inançları; insanları; kültürleri; “farklı” cinsel kimlikleri algılamak gerçeklik duygumuzu da en üst seviyelere taşıyacaktır. Hadi yaşama ve insana farklı açılardan bakalım…. Zihin insanı aldatır.
Yorumlar