Kış Manzaraları ve Buz Tutan Düşünceler

HomeYaşam

Kış Manzaraları ve Buz Tutan Düşünceler

Soğuk kış manzaları arasında yollar ve düşünceler... Zihnimizdeki düşünceler mi yoksa kış mevsimi mi daha soğuk?

İstanbul Gece Manzarası Yüksek Hızlı Tren Yolculuğu
Yaşamdan Beklentimiz Ne Olmalı? Beklenti Arttırma Yolları
YHT Ücretsiz Engelli Bileti İndirimli Nasıl Alınır?

Kış manzaraları denilince aklımıza kartpostallardaki gibi görüntüler gelir. Buz tutan düşünceler her şeyin para olması, maddi ile içsel olanı bilmeyişimizden değil mi ki artık mevsimleri bile bozduk. Şöyle güzel bir kış fotoğrafı, karlı bir manzara ve pencerimizden dakikalarca karın yağışını izlemeyi bile unuttuk. Artık sadece soğuk var. Kuru soğuk bazen içimize hatta daha derinlere işler. Bütün benliğimiz, bilincimiz, ruhumuz buz tutar. Sarkıtlar oluşur bilincimizde bu soğuğu hafifletecek tek şey bembeyaz giyisi ile bizi karşılayan kardır. Beyaz giysili bir dosttur kar.

Kış Manzaraları İçinde Zaman

Yol… Aslında zamanda bir yola benzer. Tek yönlü bir yol gibidir. Zaman tüneline girince, yoldayız artık hissederiz zamanın okunun geleceğe doğru gittiğini ve geçmişe dönmenin imkânsız olduğunu. Aslında vücut giyerek geldiğimiz dünyadaki kurallar böyledir yoksa zihinsel ve psikolojik süreçlerin dışında zaman tün anları kapsayan bir bulut, bir toz kümesidir. Biz ise zamanın her yerini hissederiz, vücudumuz zamanın bütün yönlerindedir. Bugünde, düne, yarına genişler spritüal varlığımız.

Kış manzarası Avustırya evler

Kış Manzaraları Avusturya

Yol… Kışın soğuk, yazın sıcak ve nemli… Hemen yanı başımdaki şans oyunları bayiinden müzik sesleniyor: güzel bir gün ölmek için, diye… Hayır, güzel bir gün yaşamak için diyorum içimden. Bütün melankolik şarkıları repertuarımdan çıkardım. Yaşama vurduğumuz damgalar karanlık olmasın… İnsanlar neden yaşamak dururken ölümü ve öldürmeyi seçerler? Belki de ne yaşamı ne de evreni anlayamadık. Henüz kendimizi, içimizdeki evreni ve dış evreni bilmiyoruz

Savaşların nedeni de bu değil mi? Ayrım, kendini bilmemek, yaşamı meta haline getirmek değil mi savaşların nedeni. Ölümlerin, bombaların asıl nedeni yaşamı anlayamayışımızdan kaynaklanıyor. İnsan olmayı, düşünmeyi bilmeyen biri; kendi içindeki evreni göremeyen biri dünyaya ne katabilir ki! Savaşların nedeni bir diğerinin yaşamasını istememek, bir diğerini hakir görmek, aşağılamak değil de nedir? Kendini bilmeyen, evrenle irtibatı, yaşamla irtibatı, yaradılışla irtibatı olmayan biri yaşamla nasıl irtibat kurabilir ki

İstanbul ve kış Taksim Tramway

Kış Manzaraları İstanbul

Buz Tutan Düşünceler

Her yerde bize bir şeyler satmak isteyenler varken nasıl paradan ve maldan başka bir şey düşünebiliriz ki! Dini yayın yapan uydu kanallarında 30 dakika dinden bahsedip ardından “hizmet” diye 2 saat pazarlama yapılan bir yerde nasıl zihinsel bir toplum olunur? Birbirimizin ruhunu nasıl görebiliriz, duygularımızı nasıl anlayabiliriz? Aramızdaki telepatik bağ sonsuza kadar koptu. Sonra Youtube’daki ürün tanıtımları, kutu açılışları gibi ruhsuz videolar bize daha çok mal satın alın daha az düşünün birbirinizi daha az sevin der gibi… Teknoloji sitelerindeki elektronik harikalar övüle övüle bitirilemiyor.

İnsan Yalnızlık

Daha çok elektronik eşya alalım. En son telefon bizde olsun. Instagram’da öyle şeyler paylaşalım ki herkes bize imrenerek baksın. Evimizde kitapların yerini işe yaramaz elektronik eşyalar bilmem falanca için aparat takımları başköşeleri aldı. Saatlerce elektronik ürün tanıtımları izlemekten artık duygularımız da pili bitince işe yaramayan nesneler haline geldi. Fakat enerjisi biten duygularımızı, ruhumuzu nasıl şarj edeceğiz? Mental ve ruhsal yorgunluk içindeyiz… Bu ortamda tabii ki insan insanın canına kıyar. İnsan artık insan olmaktan çıkar…

İnsan Evren

Soğuk Yürüyüşler

Hava gittikçe soğudu. Özelenen kış manzaraları ise artık rüyalarda. Nedense Mecidiyeköy meydana gelince üşüyorum. Yazın da tam bu alan acayip sıcak oluyor. Fakat yürüyüşler zihnimde yeni düşünceleri oluşturuyor. Ruhumla bedenimin iletişime geçtiğini hissediyorum. Bu nedenle çözemediğim bir şey olursa hemen Taksim’e kadar yürüyorum. Bu yürüyüş zihnimi açıyor. Aklımdan yüzlerce satır geçiyor. Ama bu defa Şişli Camii’ni geçer geçmez ilk trafik ışığında karşıya geçtim. Döneceğim… Çünkü bazı şeyleri çözdüm… Zihnimdeki bir perde daha aralandı. Eve gidip aklımdan geçenleri ( yani bu yazıyı) yazacağım. 

Daha Fazla Benzer İçerik İçin TIKLA

Kış ve kar kristali fotoğrafı

Kış Kar Manzaraları

Çoğunlukla zihnim başlangıcı ve sonu olmayan sakin bir ova gibidir. Zihinsel karışıklıklar, kafama günlerce takılan şeyler pek olmuyor. Şikâyet edecek bir şeyim yok. Aslında yazacak ve hakkında konuşacak çok şeyim var. Ama dediğim gibi her şeyin maddileştiği, zihinselliğimizi içselliğimiz ile birlikte ruhumuzu yitirdiğimiz; doğmalarımız ile sürdürdüğümüz yaşamlarımızda kime ne anlatabiliriz ki! Kendi dünyamızı ve düşüncelerimizi; yaşam tarzımızı her şeyin tek hâkimi olarak gördükçe; sevgisizliğe, karmaşaya ve mutsuzluğa mahkûmuz demektir…

COMMENTS

WORDPRESS: 0