Eş cinsel bireyler ya da LGBT'ler ahlaksız mıdır? Seks peşinde koşan her erkeği taciz eden kişiler midir? Bakış açısı nasıl olmalı?
LGBT ve Eş Cinsellik Aile Yapısını Bozar mı Yasaklanmalı mı? Eşcinsellik LGBT ve Ailenin Korunması. Bu konu da aslında yalnızca siyasi. Kutuplaşma ve toplumsal çatışma ile beslenen siyasetten başka bir şey değil. Yine, özgürlük ve toplumsal barış bu sorunu çözecek. Yine LGBT konusu tartışıldıkça taraflar her tartışmada bir diğerine daha fazla düşman olacak. Herkesin haklı olduğunu düşündüğü bir ortamda yaşamak ve anlaşmak zordur. Kimse bir diğerinin düşüncesini yaşam tarzını değiştiremez her baskı, tepkinin artmasına ve dogmala daha sıkı bağlanma ile sonuçlanacak. Sonuç olarak herkes kendini özgürce ifade edebilmeli.
Ayrıca aşağıdaki bağlantılara da bakabilirsiniz.
- LGBT Nedir? LGBT Açılımı Nedir?
- Homofobi nedir, Eşcinsellerle Arkadaşlık Edilir mi?
- LGBT Aileyi Tehdit eder mi?
- Eşcinsellik Günah, Sapkınlık ya da Suç mudur?
- Eş cinsellik hastalık mıdır? Terapi ve Tedavi
- Lut Halkı Eş cinsel miydi?
- Dizi ve Filmler, Özenti İle Eş cinsel Olunur mu?
- Eş cinsel evliliğin yasal olduğu ülkeler
- Eşcinselliğin Yasak Olduğu Ülkeler, Uygulanan Cezalar
- Mutlaka İzlenilmesi Gereken 10 LGBT Film
LGBT ve Eş Cinsellik Aile Yapısını Bozar mı
İsteyen istediği gibi aile kursun, isteyen istediği gibi yaşasın. Yine eşcinsellik karşıtlığı olsun herkes aynı düşünemez, yine LGBT hakları olsun eşcinsel bireyler kendilerini ifade etsin, isterse birlikte yaşasın. Herkes kendi yaşamına odaklansın. Çekişmeler ile tarafları birbirine çalıştırmak ile tartışmalar ile kimse ne yaşamını ne de düşüncesini değiştirir. Tek çare birlikte yaşama kültürü.
Burada ailenin ne olduğunu konuşmaya, savunma yapmaya benim düşüncem tek doğru demeye gerek yoktur. Sadece herkes kendi düşüncesi neyse ona göre yaşasın. Herkes evlenmek zorunda değil, isteyen erkekle evlensin, isteyen kadınla. İsteyen çok dindar olsun, dinini yaşasın ve evlensin bir sürü çocuk yapsın. Kimi de eş cinsel olarak partneri ile yaşasın hatta evlensin. İşte toplumsal barış budur. Herkes bir diğerinin yaşam alanına geçmesin.
Aile zaten kurgudur. Yaşamda her şeyi insan beyni kurgular. Bütün siyasi sistem, yargı, inançlar hepsi kurgudur. Anne, baba, kardeşler, yeğenler, büyükbabalar büyükanneler ile oluşan bir ailede diyelim ki iki eş cinsel birey var. Bu iki bireyin zaten bir ailesi var. Önemli olan bu sıklığı devam ettirmek. Akile budur.
Aile içi Şiddet ve Geçim Zorlukları
Burada boşanmaların sebebinin, aile içi şiddetin nedeninin ne olduğunu tartışmayacağım. Fakirlik, ekonomik imkânsızlık, şiddete meyil gibi sosyal, ekonomik, psikolojik, psikolojik nedenlerin ailenin asıl düşmanı olduğundan da bahsetmeyeceğim. Eşcinsellerin zaten karşı cins ile evlenmediğinden evlilik oranının düşmesi gibi bir zırvanın olmayacağını da söylemeyeceğim. Evlilik oranının düşmesinin nedeni zaten paragraf başında yazdım. Büyük oranda ekonomik. Eşcinsel bireyler çocuk sahibi olmaz diye bir şey de yok. Taşıyıcı anne ile bu mis gibi olur. Ve bu da kimseyi ilgilendirmez. Bir eşcinsel zaten karşı cinsle evlenmez ve evlilik oranını düşürmez de demeyeceğim.
Sadece bırakın isteyen istediği gibi yaşasın. Dindar dinini yaşasın evlensin çok çocuk yapsın. Eşcinsel evlensin ya da birlikte yaşasın taşıyıcı anne ya da sperm bankasını kullansın baba bulsun. Ahlak dediğimiz şey de kurudur. Biz yaşamı nasıl kurgularsak öyle yaşarız.
LGBT ve Eş cinsellik Ahlaksızlık mıdır?
Eş cinsel bireyler ya da LGBT’ler ahlaksız mıdır? Seks peşinde koşan her erkeği taciz eden kişiler midir? Bakış açısı nasıl olmalı?
Ahlak da kurudur. Yetişkin insanların cinsel yaşamı kimseyi ilgilendirmez. Bir heteroseksüel, özenme ile eşcinsel olacaksa bir eşcinsele de heteroseksüel yayın ve özenti ile hatta baskı, karalama, tehdit ile cinsel yönelimi değişmeyecek. Daha da fanatik olacak, karşı tarafa düşman olacak. En iyisi bırakın insanları.
Çocuk tazicileri, çocuk evlenmeleri, kadına karşı işlenen suçlar aslında toplumun en büyük üç sorunu bu. Ahlak bile sesi çok çıkanın, gücü elinde bulunduranın kuralları haline gelirse anlaşma biter.
Tabii ki LGBT’ler de saçma sapan işler yapmamalı. Saldırgan ve kışkırtıcı hareketler, uygunsuz durumlarda olmamalı. Yine eşcinsel karşıtları da aynı şekilde saldırgan olmamalı, saçma sapan işler yapmamalı. Her iki taraf da güzel bir ülkede bolluk ve huzur içinde inançları ne işe yaşamı nasıl kuruluyorlar ise öyle yaşamalı. İşte devlet ve toplum kendini geleceğe böyle taşır.
Devletler ve Eş cinsel Yurttaşları, Dünyadaki LGBT’ler
Kısacası bırakın isteyen istediği gibi yaşasın.
Ortak alanı herkes bilir. Büyük parklar gibi ortak alanlarda her türlü insan bulunur. İnancı, giyimi, yaşı, konuşması fark etmez herkes o ortak alanda bir diğerinden bağımsız eğlenir, kitap okur, yemek yer vb. İşte devletlerin amacı da bu ortak alanı sağlamaktır. Ülke büyük bir ortak alandır.
Devlet herkesin devleti. Ülke içinde yaşayan herkesin. Eşcinsel bireylerin de ülkesi, düzcinsel bireylerin de ülkesi olduğu gibi dindarların da seküler yaşamı olanların da ülkesi. Devlet ise bu büyük ortak alanda herkese eşit olup, temel amaç olan mutluluğu ve birlikte yaşamı güvene almaktır. Zaten bütün siyasi kurgularımızın, devlet düzeninin amacı insan değil midir? Ve biz asla bir diğerinin yaşamını, inancını, cinsel yönelimini değiştirecek güce sahip değiliz. Biri hâlâ aile, sapkınlık, LGBT yasaklanmalı mı dedi?
En büyük aile ülkedir, bir ülkenin içindeki bütün insanların bütünü devleti oluşturur.
Yorumlar