İnsan bütün canlıların üstünde bir yerde, her şeye tepeden bakan transhümanizmi mi yoksa bütün varlıkla eşit olduğu posthümanizmi mi seçecek?
Posthümanizm, Kuram Kavram Bilim-Kurgu Kitap İncelemesi. Transhümanizm ve posthümanizm kavramları birbilerine çok yakın olsalar da aradaki fark, insanmerkezli bir dünya görüşü gibi konular son zamanlarda ilgimi çekmeye başlamıştı. Transhümanizm kavramını ilk defa İnsnalık 2.0 Ray Kurzweil kitabında okumuştum.
Ray Kurzweil zaten aklını yitirmiş bir transhümanist,bunu herkes biliyor. Hatta kendisi bile biliyor. Posthuman nedir, post hümanizm nedir? İnsanın geleceği ve insna sonrası gibi konular ve en önemlisi de insanmerkezcilik kitapta bol bol anlatılıyor. İlk def abir kitabı aldıüım gün okumaya başladım. Normalde kitapları aylarca bekletirim. Hatta sene bekletip okuduğum kitaplar bile var. Kitaptan bir kaç alıntı yapacaktım ama kitaplığa gitmeye üşeniyorum. Neyse kitap hakkında konuşalım artıkdeğil mi?
Posthümanizm, Kuram Kavram Bilim-Kurgu Kitap İncelemesi
Kitabın içeriğinden bahsetmeden önce kitabın genel olarak biçiminden bahsedeceğim. Öncelikle yazar Başak Ağın’ı dah aönce duymmaıştım. Kendisi akademisyenmiş. Kitap genel olarak popüler bilim kitabı havasında değil. Çünkü popüler bilgi daha kısa net olur. Kitap daha çok akademik tez biçimine sahip Bu nednele okuyucuyu sıkabilir. Şahsen ben sıkılmadım. Yazarı hatta samimi bile buldum. Sadece kitapta çok tekrar var ve konular gereksiz uzatılmış. Yine posthümanizm kavram olarak çok iyi anlatılmış ama tüm varlıkları kapsayan bir teknolojik gelişmenin nasıl olacağı yazılmamış.
Kitap gerçekten de çok emek harcanarak yazılmış bu kesin. Özellikle Mary Shelley, Frankestein ya da Modern Prometheus yapıtı incelemesi çok iyiydi. Zaten Frankestein’i ilk okuduğumda gen de transhümanizm, tanrı kompleksi gibi konuları aklıma getirmiş ve kitap incelemesini de bu yönde yapmıştım. Yine Yıldız Savaşları, Matrix gibi film serileri de posthümanizm açıısndan değerlendiriliyor. Kitap öyle kafadan sallama değil. Disiplinli bir araştırma yapılmış. Kitapta çok yoğun alıntılar var. Kuramcılardan alıntılar bazen kitabı boğduu da oldu diyebilirim. Ama ben kitabı beğendim.
İnsan eninde sonunda teknoloji ile birleşecek. Transhümanizmin öngörülerinden çoğunun gerçekleşeceği de bir gerçek. Sadece aşırı insan merkezcilik işi bozuyor. Ama insan teknoloji üreten tek tür olarak, diğer türlerden üstün olmasa da bu becerisini bütün varlığın gelişimi için kullanabilir. İnsanın kendini teknoloji ile geliştirmesi, bedenini değiştirmek istemesi, ölümsüzlüğe erişmek istemesi belki de dijital bir evrende var olması olasılığı da var. Bu açıdan posthümanizmin de transhümanizmin de aşırı uçlarında olmamak gerekli.
Posthümanizm Nedir?
Posthümanizm, insanı merkez almaz. Canlı cansız bütün varlıklar eşittir. İnsan yaşamın merkezinde değildir. Kitap aslında tekrarla bunu anlatıyor. Transhümanizm, insan merkezlidir. İnsanın bedenini, bilincini ölümsüz kılmak temel hedefidir. Bu hedefi gerçekleştitirirken teknolojiyi kullanır. Kullandığı teknoloji ile adeta kendini tanrı ilan edne insan diğer yaşamlara büyük bir horgörü ile yaklaşır. Ölümsüzlüğü bile sadece kendinin hakkı olduğunu düşünür. Post hümanizm buna karşı çıkar. Teknolojij gelişmeler sadece insan için değil büüyn yaşam türleri için olmalıdır. Ama kitapta bulamadıüım şey bununnasıl olacağıdır.
İnsan birgün yapay zek aile kendi zihnini birlşetirecek bu kesin. Hatta siborg tarzı varlıklar da olası. Hatta insan 3.0 evresinde artık varlığını dijital olarak her yere taşıyabilecek hatta kozmik bir varlık olacak deniliyor. Böyle olsa bile insan kendini evrenden soyutlayamaz ki! Yine insan sıfırdan bir şey var edemiyor ki! Kullandığı her şeyin kaynağını doğadan alıyor. Yine insanın yaşamla birleşen ve eşit teknolojik gelişimini nasıl sağlayacağının açıklaması da yoktur.
İnsan Sonrası, Teknolojik Tekillik Nedir?
Tabii ki kitapta roman ve filmerden yani bilim-kurgudan da bahsediliyor. Fakat insanı merkez alan inançlardan bahsedilmiyor. Dinlerde de insan evrenin, yaşamın, bütün varlıkların üstündedir. Tabii ki ben bu görüşe katılamam. Kitaptaki posthuman görüşüne katılıyorum. İnsan kendini her şeiyn üstünde bir gün görüp teknoloji ile tanrı insan olmaya niyetleniyor. Bu doğru. Ama bu tanrılık sadece mecazi. Şahsen ben öyle anlıyorum. Yine insan belki de çok uzak bir gelecekte varlığını geliştirecek. Görünümünü, bilincini her şeyini yenileyecek, değişik kozmik bir tür olacak. Bu insanı mecazi bir tanrı yapsa da diğer türlerden üstün olduğu anlamına gelmeyecek. Belki de insanın evrimsel gelişiminin bir ğarçası olacak.
Sanal Ya da Sentetik İnsan
Kısacası kitabı beğendim. Bazı noktalarda ben farklı düşünüyorum. İnsanın doğaya hükmetmesi insnaın tanrı olmasını gerekitrmez. Ya d aüstün olduğunu da gerektirmez. Hatta hükmetmek gibi bir kavram bile yanlış. Olsa olsa insan belki de insanın kendi doğası, çok uzak bir gelecekte ikinci bir doğa olarak dallanacak budaklanacak. Farklı bir ekosistem gibi. Rakip değil de birlikte gelişen sistemler gibi. Neyse kısacası posthümanizm ile transhümanizm gibi insanın geleceğine ait kuramlarda fazla fanatik olmaya gerek yoktur. Meraklısı için çok iyi bir kitap. Çok iyi bir araştırma.
Özellikle her varlığın, cinsel kimliğin, farklı insan kültürü ve ırkının, cinsiyetin; insanın-hayvanın, canlı cansız her şeyin birbirine eşit olması düşüncesi var ya! İşte bu müthiş. 21. yüzyıl insanına en yakışan düşünce bu diye aklımdan geçiriyorum.
- Baskı: 244 sayfa
- Okuma süresi: 12 saat
- Yayınevi: Siyasal Kitabevi
Yorumlar